- harekete geçirmek
- a) to actuate, to activate, to set in motion b) to motivate, to awake
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
harekete geçirmek (veya getirmek) — bir işin yapılmasına sebep olmak, kımıldatmak, canlandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mobilize etmek — harekete geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayda — ünl. 1) Hayvanları harekete geçirmek için kullanılan söz 2) Şaşkınlık belirten bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
haydin — ünl., hlk. Birden çok kişiyi isteklendirmek ve harekete geçirmek için kullanılan bir seslenme sözü Haydin çocuklar, gidelim artık! … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş gücü — is. Bir insanın yararlı şeyler üretmek için harekete geçirmek zorunda olduğu fiziksel ve düşünsel yetilerinin tümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırbaçlamak — i 1) Kırbaçla vurmak 2) mec. Canlandırmak, destek vermek, harekete geçirmek Edebiyata gelince yaşamla ilgili olan her şeye ilgimi kırbaçladı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kışkırtmak — i 1) Kümes hayvanlarını ürkütüp kaçırmak 2) Bir kimseyi kötü bir iş yapması için harekete geçirmek, tahrik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
levye — is., tek., Fr. levier 1) Bir mekanizmanın kumanda kolu 2) Bir şeyi yerinden oynatmak, kaldırmak, harekete geçirmek, gevşetmek vb. için kullanılan, kaldıraca benzer araç Sonra bir el çekti gemiyi tezgâhtan ayıracak levyeyi. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
tetiklemek — i Harekete geçirmek Hastalanmaya müsait bir bünyeyi çeşitli etkenler tetikleyebilir. Uyguladıkları yeni kampanya ile fındıktan sonra yumurta tüketimini de tetiklediler … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahrik etmek — 1) kışkırtmak 2) harekete geçirmek Zamanımızın sanatkârını en çok tahrik eden budur. S. F. Abasıyanık 3) cinsel isteği, duyguları artırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gaza basmak — 1) harekete geçirmek veya hızını artırmak için motorlu taşıtın gaz pedalına basmak 2) mec. bir işi hızlandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük